1870'lerde İstanbul'da elçilik yapan Rus İgnatyef sinsi bir tuzak hazırladı. Türkleri Kazak, Kırgız, Türkmen gibi isimlere boylara soylara ayırmanın stratejik planlarını kurdu.
İgnatyef sonra dilbilimcilerini organize ederek sözde bir sürü dil icat etti. Özbekçe, Kırgızca, Kazakça gibi...
Türkiye Türkçesiyle diğer boyların parçalanmasına sebep oldu.
Halbuki Türklerin yaşadığı coğrafyanın adı ULUĞ TÜRKİSTANDI.
Rusların 150 yıla yakın bölgede yürüttükleri emperyalist uygulamalar aslı nesli Türk olan bu insanları boylara ayırdı.
İran'da, Irakta, Suriye'de, Mısırda, Libya'da, Balkanlarda ve Kafkaslardaki Türkler Rus ve İngiliz oyunuyla birbirinden ayrı düştüler.
İşte bu gerçeği en iyi ifade eden Türk Evladı Cengiz Dağcıydı. Dağcı; "Bize Tatar, Çerkez, Türkmen, Özbek, Azer, Karakalpak, Uygur, Başkurt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan. Deniz parçalanamaz."
Değerli dostlar bende derim ki bu büyük denizin adı Türk'tür.
Soyunuza, milletinize, devletinize ve ecdadınıza sahip olmak her Türk'ün birinci görevidir. Bu göreve sahip olanlara selam olsun.