Üniversiteler, bir ülkenin yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda ahlaki ve kültürel pusulalarıdır. Toplumun vicdanı, aklı ve geleceğe dair umudu, üniversitelerin ürettiği bilgi ve yetiştirdiği insan kaynağıyla şekillenir.
Bu anlamda Malatya İnönü Üniversitesi, yarım asrı aşan köklü geçmişiyle sadece Malatya’nın değil, Türkiye’nin de gurur kaynağıdır. 50 yılı aşkın süredir bilimin, eğitimin ve insanlığın hizmetinde olan bu güzide kurum, özellikle Tıp Fakültesi ve Karaciğer Nakli Enstitüsü ile dünya çapında bir marka haline gelmiştir. Bugün İnönü Üniversitesi’nin adı, karaciğer naklinde yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası tıp literatüründe de bir başarı sembolü olarak geçmektedir.
İşte böylesine güçlü bir kurumun ev sahipliğinde, geçtiğimiz hafta “Doğru Bilgi, Güvenli Gelecek için Gençlik Katılım Zirvesi” kapsamında düzenlenen “Uzmanlarla Toplantı” etkinliği gerçekleştirildi. Üniversitenin Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde iki gün süren bu program, bilgi çağında en çok ihtiyaç duyduğumuz şey olan doğru bilgi ve etik sorumluluk üzerine önemli tartışmalara sahne oldu.
Ben de bu anlamlı etkinlikte konuşmacı olarak yer aldım. Konuşmamda, doğru bilginin halka ulaştırılmasının demokrasinin temeli olduğunu ve dezenformasyonun modern çağın en sinsi tehlikelerinden biri haline geldiğini vurguladım. Gazeteciliğin; sadece haber vermek değil, aynı zamanda topluma doğruluğu, adaleti ve ahlâkı ulaştırma mesleği olduğuna dikkat çektim. Çünkü gazetecilik, kalemle değil vicdanla yapılan bir meslektir.
Programda birlikte yer aldığım RTÜK Strateji Daire Başkanı Feyza Gizligider, mesleki birikimi ve sade, anlaşılır üslubuyla gerçekten dikkat çekici bir sunum yaptı. Bilgiye hâkimiyeti, örnekleriyle konuları sadeleştirme yeteneği ve iletişimdeki doğal samimiyeti, işinin ehli bir kamu yöneticisi olduğunu açıkça gösteriyordu.
Etkinlikte ayrıca Dr. Hasan Toman, Prof. Dr. Mehmet Sağlam, AFAD temsilcisi Bülent Özdemir, Doç. Dr. Sadık Çalışkan, Dr. Cemal Karadaş, Prof. Dr. Gökhan Tuncel, Prof. Dr. Murat Sezik ve Hacı Mehmet Şimşek gibi kendi alanlarında değerli isimler de görüşlerini paylaştılar. Her biri, bilgi güvenliği, afet bilinci, gençlik katılımı ve toplumsal sorumluluk gibi konularda ufuk açıcı değerlendirmelerde bulundu.
Bu tür etkinlikler, yalnızca gençlere değil, topluma da büyük fayda sağlıyor. Çünkü doğru bilginin önemi sadece medyada değil, bilimin, siyasetin, eğitimin ve günlük yaşamın her alanında karşımıza çıkıyor. Bilgi yanlış aktarıldığında, toplumsal güven sarsılıyor. Bu yüzden bilgi, bir güç olmaktan önce bir sorumluluktur.
Ev sahipliği ve desteklerinden dolayı İnönü Üniversitesi Rektörlüğüne, Rektör yardımcısı Prf.Dr.Mehmet Sağlam’a, başta emeği geçen hocalarımız ve proje ekibi olmak üzere, organizasyona katkı sunan tüm akademisyenlere teşekkür ediyorum.
Malatya’da böylesine nitelikli bir bilim yuvasında bulunmak, doğru bilginin değerini anlatmak ve gençlerle aynı atmosferi paylaşmak, benim için hem onur hem de umut vericiydi.
Unutulmamalıdır ki:
Doğru bilgiye sahip olan toplumlar, geleceğini güvenle inşa eder.
